30 Haziran 2008

LAURA VEIRS - SALTBREAKERS

Desperate Housewives'taki Wisteria Lane mahallesinde ikamet eden, dört beş çocuk annesi kütüphane müdürü kılıklı Laura Veirs yeni albümüyle yine yapacağını yapmış ve bizlere muazzam bir sofra hazırlamış. İçinde uzay soslu keklerden tutun da deniz suyuyla pişmiş köftelere dek her çeşit lezzet mevcut... Üstelik bu pastaları hazırlarken mutfakta biri daha var. The Decemberists'ten kopagelen Tucker Martine.

Saltbreakers ismini bir çeşit deniz dalgasından alıyor ve albümün tamamında su imgesi mevcut. Zaten Laura'nın da belirttiği üzere deniz ve gökyüzü onun başlıca ilham kaynakları. Hem albüm isimlerine bakınca, örneğin Year Of Meteors'taki gökyüzü imgesi gibi, kendisine obsesif etiketini yapıştırmak mümkün.

Ama kim şikayet ediyor ki? Altı yılda beş albüm çıkaran bu kalem eteklinin bir tane falsosuyla karşılaşmadım. Üstelik Saltbreakers'da dalgaların fısıldadığı sözlere baktığımda yine eksik bir parça göremiyorum. Hatta utanmadan bu albümü "trulymadlydeeply" sevdiğim Year Of Meteors'la eş tutabiliyorum. Gerçek halet- i ruhiyemi duymak ister misiniz? Playdoh hamurlarını evirip çevirip yıldızlar yapasım, pamuktan bulutlarımı gökyüzüne asasım, elma şekeri ağaçları dikesim geliyor Lu’nun sesini duyduğumda...

Albümde bir kere Saltbreakers kesinlikle dinlenmeli. Dalga sesleriyle süslü, bol vokalli şarkıda öyle bir nota dizimi var ki sırıtmaktan çenem ağrıyor. Laura korosu her "underwater, underwater, underwater girl!" diye seslendiğinde tüpsüz dalış yapmaya can atar konumda buluyorum kendimi. Geçen hafta Hakan'ın Le Grand Bleu yazısında geçen Jacques olmak, olmadı japon balığı gibi süzülmek istiyorum. Pink Light isminden dolayı pek sevimli bir hediye paketi gibi dururken, kurdelelerini çözdüğümüzde hüzünlü bir mektup geçiyor elimize. Sevgilisini terk etmiş kadının gün doğumundaki pembe ışığı keşfetmesini anlatan şarkıda "Oh, how now the cold seeps in, oh" diye bir dize var ki nasıl becerdiğini bilmiyorum ama sayesinde bir yerlerden soğuk hava giriyor odaya.
Cast A Hook In Me'de kekremsi sözler dökülüyor Laura'nın dilinden, To The Country'de her şey değişir be gülüm diyor. Don't Lose Yourself ise.. Ahhh.. Nefes gibi bir şiirden ibaret. Plath kokusu var havada.

The romantic air of your eye patch
Called me across the room
I clung there and I danced with your silent
Admired your divine tattoos

Bu çatlak kadının gözlükleri ardında göz yerine kaleydoskop taşıdığına yemin edebilirim. Çünkü o dünyayı herhangi bir "homo sapiens"ten farklı görüyor; hepimizi ya çoook yukarıdan ya da çoook derinden izliyor. Bugün pofidik bir bulut üzerinde yeni şiirlerini yazarken size de bir mesaj yollamayı unutmuyor: Denize dalıp kurulanmayınız, sonsuza dek tuzlu kalınız.


Sobermag - 15.4.07

Hiç yorum yok: