BİR PARÇA SÜTLÜ ÇİKOLATA
Charlotte Gainsbourg babasının kazağından da annesinin eteğinin altından da çıktı. Ne Serge Gainsbourg'un ne de Jane Birkin'in kanını yerde bırakmayan bu Fransız şansonu, sinema perdelerini kapayıp bir süre notalarla haşır neşir olunca ortaya soğuk kış akşamlarını ısıtacak bir sıcaklık çıktı: 5:55
Debut albümü olmasa da 5:55'in olgun bir Şarlot eseri olduğunu söylemek mümkün. Eh, babasız kıza babalık görevini üstlenmiş isimleri sayınca zaten bu albümü hiçbir cürretle kötü olarak addedemeyeceğimi anlarsınız.
İşte Şarlot'un melekleri: Jarvis Cocker, Brian Eno, The Divine Comedy'nin başlıca ismi Neil Hannon, Air üyeleri Nicolas Godin ve Jean-Benoit Dunckel ve efsanevi prodüktör (bir nevi külkedisi perisi) Nigel Godrich...
Albüm tatlı tatlı şarkılardan oluşan bir ninni paketi. O yüzden özellikle geceleri dinlenmeli. Biraz Fransızca kokan, çoğunluğu İngilizce yazılma on bir şarkılık albümün tamamında sakin sesiyle huzur çakralarını açan bir vokal duyulmakta."Anasının kızı" etiketini yapıştırmamak imkansız Şarlot'a.
5:55'in gönülçelenleri "AF607105", "The Songs That We Sing" ve "The Operation".
AF607105'ın açılışı burna parfüm kokuları, akla Paris sokaklarını getiriyor. Keskin kelimelerle süslenmiş bu uçuş hikayesi, bavullarını açmadan oradan oraya koşuşturan insanlara dair bir sauntirek. "Çikolata, parfüm, sigara" gibi duty free hizmetlerinden tutun da "Kalbim Saskatchewan (Kanada) üzerinde bir yerlerde kırılıveriyor." cümlesine kadar her şey göz alıcı.
Bizleri hafif müzikli dans pistine davet eden basit sözlü The Songs That We Sing ise "Söylediğiniz şarkılar söylediğiniz kişilerin kalbine dokunuyor mu?" sorusuyla baştan kalbimize dokunuyor. İşliyor. Dudaklara meze oluyor.
The Operation'ın yeri ayrı, onda Jarvis Cocker parmağı var. Jarvis'i yeni yüzyılın Serge Gainsbourg'u olarak gördüğümü daha önce söylemiştim. Şimdi yine yeni yeniden yineliyorum. Bu durumda kurduğumuz bağların ne menem beyin fırtınalarına yol açacağını düşünmeksizin şarkının benim üzerimdeki fırtınasından bahsedeyim: Dum tıs'larla ve zayıf ama sevimli bas be piyano notalarıyla süslenmiş şarkının pornografik sözleri nedeniyle Jarvis'e ait olduğunu şıp diye anlamak mümkün. İşte o sözler, ah o sözlerdir kalbimi çalan: "Ve eğer atlatırsam tüm bunları, Nobel ödülünü bile reddederim, onun yerine durup gözlerine dalarım" der misal, "Aşkımız bıçağın ucunda" diye tekrarlar. Alır götürür bir yerlerde bozulmuş duran yatağa...
Ah Şarlot, ne hakkın var baban ve anandan sonra aileden üçüncü bir sevgili daha çıkarmaya.
Sevmediniz mi? Gidin sevin çabuk!
14 Aralık 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
ben bu şarlotun birkin kızı şarlot oldugunu bilmiyordum. zati filmi seyir halindeyken la bu birine benziyor diye baktım durdum. meğersem jane ime benzermiş. albümünü de bi dinleyelim bakalım. anasına mı çekmiş.
jane'ine duru yüzü benziyor evet. ama jane bu yaşında bile şarlot'tan güzel.
bütün kızlar güzel :)
Yorum Gönder