22 Mayıs 2007

KİŞİSEL

Çok yazasım geldi. Aslında onlar hakkında en küçük yargıda bile bulunmaktan imtina ediyorum çünkü kutsallıklarını bozacakmışım gibi geliyor ama bu sefer gardımı indireceğim. The Beatles'a ölürüm efendim!

Küçücük fıçıcıkken eniştem bir yandan Beatles kasetleri koyup dinletirken bir yandan da lisedeyken saçlarını Beatles gibi kestirdiklerini söylerdi. En sevdiği şarkının Let It Be olduğundan bahsederdi; ki benim için sadece bilmediğim bir dilde akıp giden mükemmel notalar dizisiydi bu şarkı. Sonradan İngilizce'yi öğrendiğimde ilk çözmeye çalıştığım şarkı da bu olmuştu zaten. Sonra Yesterday'le büyüdüm bir süre, She Loves You Ya Ya diyerek dans ettim kanepelerin üstünde. Büyüdükçe Across The Universe'in güzelliği karşısında iki damla yaş döktüm; Strawberry Fields Forever ile kendimi çilek tarlalarında gezinirken hayal ettim 4 dk 6 sn boyunca...

Ve bugün yeniden Beatles klasiklerinin evde duran plağını bulup okşamak geldi içimden. Eve döndüğümde ilk işim üstündeki tozu üfleyip pikaptan gelen derin ve cızırtılı sesini yüreğime basmak olacak.

2 yorum:

deryik dedi ki...

ah ah mesela bi woman vardır, jealous guy vardır, lennon'dır ama olsundur... hala hala en bi sevilenlerin içinden bi beatles notası, sözü bi şi çıkar, the beatles her yerdedir.
the beatles sevenlere ayrı bi iltimas, bi torpil borcu hissetmek diye de bi şi vardır ayrıca :)

ezgi dedi ki...

eve gittim, dinledim gıcırtılı sesini yeniden bizimkilerin; özlediğin bir şeye kavuşmanın en güzel hallerindendi. mp3 olmuyor cicim, tcıkk...

beatles her yerde. strawberry fields forever.