21 Ağustos 2006


HANÇER YARASI DEĞİL "THE KNIFE" KURŞUNU DEĞDİ

The Knife, 2006'nın elması kızaranlarından. Sınıfı öyle bir geçti ki karnesi yıldızlarla süslü...

Milenyumun ilk ayağında debutleri "The Knife"ı yayınlayan kuzeyli kardeşler, 2003 çıkışlı "Deep Cuts"la ödüllerden ödül beğenip sıra 2006 harikası "Silent Shot"a geldiğinde billboard'lara mıhlanmayı bildiler.
Elektronik müziğin son birkaç yılda nasıl da yol katettiği aşikar. İşte The Knife da alternatife gönül verenler üzerinde tıpkı Fischerspooner, Lcd Soundsystem, hatta vatandaşları Röyksopp gibi büyük bir etki yaratıyor; ki müziklerinin en çok da Röyksopp'a yakın olduğunu söylemeliyim.
Zaten vokalist Karin Dreijer de fazlasıyla aşina bir isim. Zira Röyksopp'un müzikal deprem etkisi yaratan şarkısı "What Else Is There"de vokaller Karin'e ait. Gerçi kızımızın sesi o kadar "farklı" ki zaten nerede duysanız ayırt edebileceğiniz cinsten. İsveçli olmasının getirdiği aksansa pek yakışıyor buz yorumuna...

Grubun bir güzelliği de hem cinsiyet ayrımına karşı olup hem de fotoğraf çektirmekten kaçınmaları, sadece müzikleriyle anılmak istemeleri. Bunun içindir ki ikili kah yüzlerine bir maske geçirip çıkıyor sahneye; kah karaltılar içinde poz veriyor. Eh bize de tebrik etmek düşüyor.

"Deep Cuts"tan Girls' Night Out, Pass This On ve Heartbeats sizin olsun. "Silent Shot"dan Marble House ve Silent Shot'ı, hatta yeni single "We Share Our Mothers' Health"i de alın...

Ama yara bandınızı da hazır bulundurun ki The Knife'ın dumtıslarla çizdiği kalbiniz fazla kanamasın...

Hiç yorum yok: