2 Temmuz 2006


HANİ ALKIŞ? HADİ ALKIŞ!

küçükken bir şarkı vardı hazırlık sınıflarında söylenen: if you are happy and you know it clap your hands! şimdi bunun sonuna bir de "yeah!" nidası ekleyin ama içinizden gelsin; böylece mevzubahis grubumuzla tanışmış olacaksınız...

clap your hands say yeah, tıpkı arctic monkeys gibi myspace.com menşeili bir grup. internette bolca tıklanıyorsunuz, fanlarınız birikiyor ve kendinizi daha küçücükken koca bir dünya içinde bulup albüm kapağınıza bakakalıyorsunuz "bu ben miyim?" diye. şöyle düşünün: brooklyn'de köhne bir stüdyo dostça takılmaktasınız ve bir anda hızlı çekime sarılıyor her şey, dekor değişiveriyor ve bum! festivallerdesiniz... rüya gibi? internetin faydalarından biri... (bir diğeri ise şu anda beni okuyor olmanız- hin smayli)

grubun aynı adı taşıyan (havam olsun-self titled) albümüne bariz bir "eller havaya" teması hakim; fakat çocuklar eğlenceli, kanları kaynıyor ve bu, sizin de dansa kaldırılmanıza yol açıyor. ben grubu "over and over again (lost and found)" ile tanıdım ve hala albümdeki favori şarkım budur. şarkı, özellikle barındırdığı "you look like david bowie, but you've nothing new to show me" ayarı ile kalbimi attırmakta... müzik gitar tellerine iki üç vuruştan oluşurken vokal paul banks'in ian curtis- thom yorke arası gidip gelen ve fakat su gibi akıp giden, yağ gibi kaygan vokali üstte- altta- her yerde göz doldurmakta... basit müzik kabul ama akılda kalması yanımıza kar...

albümün diğer güzellikleri "in this home on ice", "skin of my yellow country teeth" ve "gimmie some salt"... ingilizce biliyorsanız arkadaşların isim bulmada ne kadar yaratıcı olduklarını saatlerce tartışabiliriz ve sizi fena ikna ederim. "tuzu uzatsana" diye şarkı yapan bir grubu alır başımın üstüne koyarım...

neticede clap your hands say yeah'i alkışlıyor ve "aha indie budur!" diyorum. ikinci albümle beraber patlamalarının nebula etkisi yapmasını dileyerek ülkemize de uğramalarını temenni ediyorum. bir diliyorum bir temenni ediyorum, farkındayım abartıyorum.
ama severim kerataları, insan sevdiğinin daha da meşhur olmasını istemez mi?

Hiç yorum yok: