13 Haziran 2006


GELDİ

-merhaba.
-zeki müren.

cümleleriyle yandı ışıklar... senelerdir "onun sapı bunun çöpü" nedenlerinden ülkemiz sınırlarına teğet geçip duran morrissey en sonunda kanlı canlı önümdeydi, ki akli dengeyi kaybetmeye yetecek kadar da yakındı hani.

yerimi sağlama almak adına saatler öncesinden çilekeş ve mor and the ötesi gruplarına katlanmak zorunda kaldım mı, kaldım. hatta kameraların yanımdaki "bağlasan durmaz bayanlar" arasına beni de katmaması için köşe bucak kaçtım (televole terimleri sözlüğü sf .23). ancak öngörüm sayesinde (bugün bayram, kendimi de överim morrissey'i de) moz'u kirpiklerine kadar görme şansını bulabildim.

sahneye smokinlerini çekip çıkan "madchester tanrısı" panic'le başladı geceye. dj'leri asıp kesmesek de kendimizi kaybetmeyi başardık kitlece. çoğumuz yıllardır açtık ve önümüze ekmek yerine pasta atılıyordu neticede, her lokmasını tatmayı haketmişti türkiye mozseverleri...
daha sonra yeni albüm ağırlıklı en güzelinden bir playlist sundu moz ve ekürileri. şarkılar o kadar kusursuz çalınıyordu ki sanki atmosfer stüdyo olmuştu. kulaklarımızda kulaklıklar, banttan dinliyorduk onu.

konserin en mükemmel anı elbette ki "girlfriend in a coma"ydı. şarkı önceden beri "morrissey top 10"imde bulunmasına rağmen konser kaydını rahatlıkla en başlara alabilirim. bunun dışında "life is a pigsty" ve "how soon is now" da gecenin "iyi ki bu havayı soluyorum" dedirtecek kısımlarındandı. yine "let me kiss you"da "i've zigzagged all over ISTANBUL" kısmı da "kurbanın olayım beni de turnene kat" cümlesini döktürdü dilimden. daha çok son albümden parçalara yer verildiğinden kelli hep bir ağızdan söylenen şarkı sayısı azdı fakat yine de gördüğüm kadarıyla (moz'dan gözümü ayırdığım 3.21 sn.de) insanlar bu günü "gerçekten ve yürekten" beklemişlerdi.

ama kocaman bir eksisi vardı gecenin: zaman. konser sadece 1 saat 15 dakika sürdü ve haliyle doyamadım, doyamadık. hatta bir kez bis yapılıp "irish blood english heart" gibi en sıkı parçalardan biri çalınmış olsa da neticede bu da 5 dakika daha ekledi ve rüya bitti. morrissey mutlu mudur değil midir bilinmez ama benim hevesim kursağımda kaldı.

ancak moz'un gömlek ritüelini uygulaması, gömleğin daha havadayken tecavüze uğraması, mikrofonla yaptığı dansı, duruşu, bakışları, en önemlisi istanbul'da nefes almış olması her şeyin üstünde bugün. zira sonunda "oldu".

belki ben ona dokunamadım ama o ruhuma dokundu.

-güle güle.
-steven patrick morrissey.

morrissey istanbul karma
morrissey istanbul "you've killed me"

3 yorum:

ugur parildak dedi ki...

gidemedigim icin hemen bok atayim "kisa olmus ermemis" hih.. tabi istanbulumuzda bir earl's court olmadigi icin pek efsanevi bir konser olmamis. gerci efsanevi konser vermek isteyen veriyor. bkz. the cure.. ben konserin arasinda uyudugumu sonra uyandigimda hala the cure un caldigini hatirliyorum. zor olmuyor benim adima gecen seneyi hatirlamak.
ama tabi garip bi sekilde gidenlerde "kisaydi ama kalbimizi yakip gitti" edasi hakim bu da moz'un "moz yakar gonlumu,rica ederim gelebilir her genc kızın başına yardım edeyim size istersiniz evinize gotureyim icabinda" yeteneginden kaynaklaniyor olmali olabilir.. bilmiyorum tamamen uydurdum sanirim..

arturo bandini

ezgi dedi ki...

sonunda azuth:))

şimdi efsane kısmı benim için cepte. şöyle ki bir şarkı söyleyip sahneden inseydi de benim için "efsane"liğini koruyacaktı.

fakat yorumunuzun şöyle bir güzelliği var: morrissey genç kız rüyası olabilir ve fakat o genç kızları rüyasına sokmaz. belki bendenize bir kıyak geçebilirdi ayrı... (oh no!)

ama tabii bilmiyorum tamamen uydurdum sanirim..

Adsız dedi ki...

The cure 3 saati aşkın kalmıştı sahnede. Dobi Robert 5 defa falan bis yapmıştı ki her defasında sahneye gelirken, yüzünde müzip çocuk ifadesini de eksik etmemişti. Konser ara ara sekteye uğradı zira The Cure tekrar+tekrar bir grup olma özelliği ile kendisini yaşatan ama aynı zamanda kendisinin paradosi haline gelen bir grup!
İşte tam bu anda The Smiths'in güzelliğini de fısıldamış oldum. The Smiths'in 7 senede yaptığını The Cure 25 sene olmuş ama halen yapamadı. Onlara ek bi 10 sene daha tanıyorum ama şansları yaver gider mi emin değilim.

Morrissey konserde az kaldı ama hakkat yetti. Onu bi' saniye olsun dibimde görmek yetti bana.

Bu adam başka!