13 Mayıs 2006


ETERNAL SUNSHINE OF THE SPOTLESS MIND

Joel: Wait
Clem: Why?
Joel: I don't know, just wait...

Kaç kez izlediğimi, bitiminde kaç kez kendimi bomboş ekrana bakarken bulduğumu hatırlamıyorum. Tek bildiğim bu filmin her seferinde, kurduğum ruhi düzenimi alt üst etmeyi başarması...

Yönetmen, kliplerden aşina olduğumuz inanılmaz yetenek Michel Gondry; senaristimiz ise yine muhteşem bir isim: Charlie Kaufman. Bilen bilir; ikisinin birleşiminin bünyede dinamit etkisi yaratması kaçınılmazdır.
Başrollerde ise komedinin talihsizi Jim Carrey ve Titanic'in gürbüzü Kate Winslet var; bu ikiliyi de hiç bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim yalnız. İsimlerini duyduğumda suratımı buruşturduğum her an için pişman olduğumu anmamak imkansız.

Konumuz Clem ile Joel'ın yaşadıkları aşkın ardından hafızalarını sildirmeye karar vermesi; ancak elbette izleri silmek yaşamaktan zordur hani. Onların da yolu uzun, Joel'ın hafızası uçsuz bucaksız çünkü. Ve engelleri sanılandan çetin olsa da aşk herşeye kadir... mi?
Ruh eşi gerçekten bir yerlerde gizli mi?

Bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim; çünkü yorum yapmakta çok zorlanıyorum. Şunu söyleyebilirim ancak, izleyip de severseniz, ve içinizde bir yerlerdeki boşluğun biraz daha şiddetle acıdığını farkederseniz benimle aynı kaderi paylaşıyorsunuz demektir.

Bu filmde bir sihir var...
Bi güç var...
Ve Beck'in de dediği gibi Everybody's Gotta Learn Sometime... Yani hepimizin öğrenecek bir şeyleri var...

Hiç yorum yok: