10 Temmuz 2007

RADARLIVE
ve
BLONDE REDHEAD
Aslında amacım uzunca bir Radarlive ve Blonde Redhead yazısı yazmaktı , hatta motivasyonum da tamdı. Ezgi'nin gözünden diyar diyar festival tadında bir program yapacak ve Blonde Redhead'e aşık olduğumu, Kazu ile Amadeo arası bir insan olmak için çırpındığımı, Beirut'un mandolinini kapıp bana Şiki Şiki Baba söyleyerek seranat yapması için sayabileceğim 100 nedeni, CocoRosie'nin ve Nouvelle Vague'ın şirinliğini, Tim Booth'un yanında gezdirdiği şirin ufaklığı, Long Blondes'ta istediğim dansı yapamadığımı, Peter, Björn ve John abilerimi, Aaa bak Kelis geçiyoo, aa bak Alan Donohoe geçiyoo! mırıldanmalarımı, Marilyn Manson çakması Rus yiğidini, karpuz çilekleri ve dalgalı denizi anlatacaktım. Magic Numbers'ın dünyanın en şirin insanları olduğuna kanaat getirdiğimden, Rapture'u ne biçim kaçırdığımdan, tek şarkısını dahi bilmediğim Horrors'a nasıl hayran gözlerle baktığımdan ve CSS'in k.a.l.t.a.k bir grup olmasından bahsedecektim. Dilara isimli küçük bayan günışığıyla, Elsa'yla, Lostgardens'la, Kocakafa'yla ve muhabbetimin geçtiği herkesle tanışmaktan ne biçim memnun olduğumu, Sober çalışma arkadaşlarımı (eheh ciddiyet) ve sosyal çerçeveme girmiş tüm diğer dostlarımı ne kadar da büyük büsbüyük sevdiğimi yazacaktım.

Bu kadar mı? Ben hala ünlü gördüğüne sevinen, imzalı resim için koşturan ve Büyük Ayı keşfine çıkan bir kız çocuğuyum.

8 yorum:

HEUT dedi ki...

ne hoş bir gözlem yapmışsınız efendim,okuduklarımdan yazmış kadar oldum belki araya gün batımı ve love will tear us apart 'ın mest edici bileşimini,deniz -güneşlenme sefasından dolayı gündüz gruplarının boşluğa çalmasını,rus Marilyn harici 2 feyk marilyn olduğundan ve bunlarla kek modunda milletin fotoğraf çektirdiğini,the long blondes'un hoş performansının mansoncı gençlerin gazabına uğrayıp arada kaynamasını (çevremde dans eden tek bendim,kendimleydim) araya sıkıştırabilirim.. :)yine de herşey pek keyifliydi..

Selofan dedi ki...

gel kız..burada da büyük ayı kovalayalım.tatil güzel şey ama yeni dostlarımla vakit geçirmek herşeyden daha güzeldi. tabii beirut' ta iki yudum birasız attırdığın göbekler de güzeldi,nouvelle vague'da şuursuzca dans etmemiz de güzeldi..aaa bir de kaybolan telefon sırrımız da güzeldi..ehüe.ünlülerin köpürü olurum,(imzalı posterim nerde benim ?!)çok özledim..devrik cümle hastasıyım..

ezgi dedi ki...

borrowed & blue: daha milyonlarca detay var ama bunların eklenmesi de pek hoş oldu. daha beklerim yeni yeni gözlemlerden : ) teşekkürler...

hand: imzalı posterin gönenç'in ellerinde ve seni bekliyor!! bi daha geleceklermiş zaten, o zaman beraber izleyip beraber aşık oluruz kazu'ya olur mu kuzum? bi de bir şeyini kaybettin mi son iki günde eheh...

Sera dedi ki...

ne mutlu sana :)

ezgi dedi ki...

ne mutlu festivaldeyim diyene : ) bir dahaki sefere engelleri aşıp gelmeni bekliyorum sera'cım!

Ali dedi ki...

biz de "diger" olduk desene;) neyse, sobermag boyle giderse gelecek festivallerde unluler sizin pesinizde kosturacak insallah:D

ezgi dedi ki...

diğer sıfatının yanında "dost" duruyor ali'cim, aa : )

sober'ın yeni sezonunda bir paparazzi gibi çalışacağıma and içiyorum ayrıca. sen de amerikanya'dan grup toplarsın bize olmaz mı?

Ali dedi ki...

valla siz masraflari karsilayin herke$i getiririm;)