26 Ağustos 2006

KIZ SİZ PARİS'İN NERESİNDENSİNİZ?

Bonjour monsieur, Bonsoir mademoiselle! Kulağınızın aşina olduğu sesler üzerinde biraz oynamaya ne dersiniz?

Nouvelle Vague, Türkçe'siyle "yeni dalga", Portekizce'siyle "bossa nova", aslında Pedro Almodovar filmleri izleyenlerin son derece alışık olduğu bir müzik türü/ artık grup. Şöyle ki "dum tak tıka tak" ritimleri sarıveriyor bedeninizi...
Fransız müzisyenler "Marc Collin" ve "Olivier Libaux"nun hayata geçirdiği bu konsept grubun yaptığı müzikte sorular bildiğimiz yerden çıkıyor: Kavırlar... Peki bu kavırları kimler yorumluyor?: Kadınlar... Üstelik bu kadınlar yorumladıkları şarkıları daha önce hiç duymamışlar.

2004 çıkışlı "Nouvelle Vague" albümü, en çok çizdiğim cd'lerden biri. İçinde Joy Division nirvanası "Love Will Tear Us Apart", Tuxedomoon'un gözyaşı spreyi "In A Manner Of Speaking", The Clash'in efsanevi şarkısı "Guns Of Brixton", Dead Kennedys'i tanıma vesilem "Too Drunk To Fuck", kuş seslerinin ovalara yayıldığı The Cure evladı "A Forest", 80'lerden kalma en sevdiğim şarkılardan "A Flock Of Seagulls- Wishing" ve tabii isimlerinin başlıca İngiliz temsilcisi, new wave'in efendisi Depeche Mode'un "Just Can't Get Enough"ı... Hepsi ama hepsi enternasyonel kadınlara ait iç gıcıklayıcı yorumlara bağlanmış. Özellikle Melanie Pain'dir ağrı kesicim. Gözünüzü kaparsanız Haiti sahillerinde hindistan cevizi suyu içiyor gibi hissetmemeniz imkansız...

Bulunduğumuz yılda ise ikinci albümlerini yayınlayan grup, debut kadar olmasa da yine çok başarılı ve titiz bir şarkı listesiyle çıkıyor karşımıza. Öncelikle favorimi söyleyim ki farklı bir yerde dursun: Bauhaus kavırı "Bela Lugosi's Dead". Önceki albümde bir "Sisters Of Mercy", bunda "Bauhaus" ile goth'a gönül vermişlerden makas alıyor Nouvelle Vague.
Diğer güzellikler "Buzzcocks- Ever Fallen In Love", "Echo And The Bunnymen- The Killing Moon", "New Order- Blue Monday", "Blondie- Heart Of Glass" ve "Buzzcocks- Ever Fallen In Love"...
Bir rivayete göre, hisli bir pazartesi gecesi parlayan mehtabın altında camdan bir kalp gömerseniz toprağa, aşık olduğunuz kişi tez vakitte bağlanacaktır size...

Dozunda gömünüz... Doz aşımı dinleyiniz...

4 yorum:

Unknown dedi ki...

sosyomat sağolsun blogunuzu keşfettik. blog kardeşi değilsiniz galiba, olsanız ne güzel olur =)

ezgi dedi ki...

olalım efendim; blogcu blugcunun külüne muhtaçtır...

ne yapıyoruz şimdi? nüfus cüzdanı örneği ve ikametgah belgesi mi lazım?

winmaker dedi ki...

yazım tarzını çok beğendim, pek bi eğlenceli.

ayağını gazdan çekme, aynen devam diyorum :)

ezgi dedi ki...

ben de teşekkür ediyorum. fakat festival beni enkaz haline getirdiğinden ayağımı birkaç günlüğüne gazdan çekme durumundayım gibi gözüküyor... yaşasın fren, yaşasın uyku!!